22 Mart 2013 Cuma

7

avuç içleri kan içindeydi. canının çok yanması gerektiği halde hiçbir acı hissetmemesini garip buluyordu. 
canlı hissetmenin en iyi yolu acı çekmek değil miydi? 
kanı neden demir tadındaydı?
hiçbir şey hissetmezken nasıl canlı sayılırdı?
aynalar canlılığının simgesi miydi?
aynada kendine baktığında ne gördüğü dünyanın umurunda mıydı?
elini musluğun altına tutup kanının akışını izledi. tüm bu sorulardan çok daha önemli ve hatta hayati bir soruya cevap vermeliydi, ne kadar aklına getirmemeye çalışsa da...
bunları, tüm bunları kendisi mi seçmişti?
vereceği her cevabın birbirinden acıklı olacağını biliyordu.
cevap vermeye korkuyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder